Metaverse Nedir

Covid-19 nedeniyle Metaverse, sokağa çıkma yasakları ve dünyanın evden çalışma politikaları hem iş hem de eğlence endüstrileri için çevrimiçi olarak daha fazla insanı bir araya getirdiği için pandemi sırasında popülerlik kazanmıştır.

Metaverse terimi, günümüz dünyasındaki iş araçlarından oyunlara ve topluluk platformlarına kadar çeşitli sanal gerçeklikleri kapsar.

Metaverse Nedir?

Bilim kurguda ilk kez kullanılan bir terim olan Metaverse, öte evren anlamına gelen “meta” ve “universe” adlarının birleşimidir. Metaverse, genellikle kripto para birimi ile paylaşılan parsellerin, binaların, avatarların ve hatta isimlerin işlem gördüğü tüm sanal dünyaları ifade eder. Bu sanal dünyalarda insanlar arkadaşlarıyla vakit geçirebilir, evrendeki binaları ziyaret edebilir, ticarete atılabilir ve hatta etkinliklere katılabilir.

Basitçe söylemek gerekirse, metaverse sanal gerçeklik, çok oyunculu RPG (rol yapma oyunu) ve internetin birleşimidir.

Kripto para sektöründeki yeni platformlar, mülkiyet haklarının geliştirilmesine, edinilmesine ve merkezi olmayan dijital varlıkların ticaretine izin veren bölünmez “belirteçler”(NFT’ler) kullanan blockchain teknolojisi ile destekleniyor. Nft’ler, “metaverse” deki büyümenin arkasında olan sanal varlıklardır. Nft’ler, oyundaki bir görüntü, video veya nesne gibi “metaverse” de maddi olmayan bir varlığı temsil eder. Bu varlıkların sahipleri de blok zincirine kaydedilir ve bir NFT tarafından temsil edilen dijital varlığın alım satımına izin verir.

Metaverse, blockchain üzerinde geliştirilen sanal bir dünyadır. Metaverse’in başlangıcı 2000’li yılların başındaki Second Life oyununa dayanır. Second Life, oyuncuların gerçek parayla etkileşime girebileceği ve ticareti kolaylaştırmak için dijital avatarlar oluşturabileceği sanal bir dünyaydı. Ayrıca daha yakın zamanlarda, ziyaretçilerin konser izlediği, sanat galerilerini ziyaret ettiği ve oyun oynadığı sanal bir dünya olan Decentraland’daki araziler yüz binlerce dolara satıldı.

Metaverse sadece bir oyun mu? Yoksa bir oyundan fazlası mı? Bugün çok popüler olan ve milyonlarca oyuncuya sahip olan video oyunu Fortnite, son yıllarda birçok ünlünün radarı altında. Örneğin, Travis Scott’ın performansını izlemek için 12,3 milyon izleyici kaydolduğunda, bu alan diğer eğlence mekanlarına da yayıldı. Fortnite’ın sahibi Epic Games, Nisan 2021’de, oyun için yakın zamanda toplanan 1 milyar dolarlık fonun metaverse hedefini desteklemek için kullanılacağını açıkladı. Diğer bir örnek ise, ünlü bir marka olan Gucci markasından bir el çantasının dijital versiyonunu Mayıs 2021’de şaşırtıcı bir şekilde 4 bin dolardan fazlaya satılan bir oyun platformu olan Roblox. Bu satışın şaşırtıcı nedeni, çantanın dijital versiyonun gerçek maliyetinden daha fazla paraya satılmasıydı.

Metaverse’ün En Önemli Yönleri Nelerdir?

Metaverse’ün üç temel yönü vardır: varlık, birlikte çalışabilirlik ve standardizasyon.

Varlık, sanal dünyada başkalarıyla birlikte olma hissi olarak tanımlanır. Sanal dünyada olmak konusundaki çeşitli araştırmalar, insanların şekillendirilmesi hissi online etkileşimlerin kalitesini artırdığını göstermiştir. Bu somutlaşmış varlık duygusu sanal gerçeklik teknolojileriyle sağlanır.

Birlikte çalışabilirlik, avatarlar ve dijital öğelerle aynı sanal varlıklara sahip arazi ve binalar gibi sanal bölgeler arasında sorunsuz bir şekilde gezebileceğimiz anlamına gelir. Örneğin ReadyPlayerMe, yüzlerce farklı sanal dünyada kullanabilecekleri Animaze gibi uygulamalar sayesinde kullanıcıların avatar oluşturmasına olanak tanıyor. Ek olarak, kripto para birimleri ve NFT’ler gibi blockchain ürünleri, dijital varlıkların sanal sınırlar boyunca transferini kolaylaştırmaya katkıda bulunuyor.

Standardizasyon, “metaverse” de platformların ve hizmetlerin birlikte çalışabilirliğini sağlar. Tüm kitle iletişim teknolojilerinde olduğu gibi günümüz dünyasında da “metaverse” ün yaygın olarak kullanılabilmesi için bazı ortak teknolojik standartlara ihtiyaç vardır.

Open Metaverse Birlikte Çalışabilirlik Grubu gibi uluslararası örgütler bu standartları tanımlamaya yardımcı oluyor.

Metaverse Platformları Nelerdir?

Metaverse genellikle iki farklı platform tipine ayrılabilir. Bu platformlardan ilki, NFT’’ler ve kripto para birimleri ile blockchain tabanlı bir metaverse oluşturmaya odaklanıyor.

Decentraland ve Sandbo gibi Metaverse platformları, insanların sanal olarak arazi satın almasına ve kendi sanal ortamlarını oluşturmasına izin veriyor. Diğer platformlar genellikle insanların iş veya zevk için buluştuğu sanal dünyalar için “metaverse” i kullanır. Örneğin, Temmuz 2021’de Facebook Inc, metaverse üzerinde çalışacak bir ürün ekibi oluşturduğunu duyurdu. Oyun pazarındaki metaverse için, oyuncuların rekabet edebileceği, ittifaklar kurabileceği ve kendi oyunlarını geliştirebileceği Roblox, Fortnite ve Minecraft oyun platformları da var.

Metaverse’de Nasıl Para Kazanılır?

Birçok metaverse platformu, insanların sanal dünyaya katılmaları için ücretsizdir. Blockchain altyapılı platformlarda sanal varlık satın almak veya satmak isteyen kişilerin kripto para birimlerine sahip olması gerekir. Örneğin, blockchain tabanlı Decentraland platformu, Sandbox platformu için SAND gibi Ethereum blockchain üzerinde geliştirilen varlıkların ve “tokenlerin” ticareti için MANA gerektirir. Decentraland‘da kullanıcılar NFT ticareti yapabilir veya diğer kullanıcıların sanal bir sergi ve konsere girişleri için ücret talep edebilir. Buna ek olarak, kullanıcılar son yıllarda fiyatları hızla artan arsalar için işlem yaparak para kazanabilirler. Roblox kullanıcıları, diğer kullanıcılardan oluşturdukları oyunlara erişmek için oyuna giriş ücreti talep ederek de kazanabilirler.

Metaverse’in Geleceği

Bize gerçek hayatımızı tamamen kopyalayan gerçek bir sanal evren sunacak bir “metaverse” geliştirmenin ne kadar süreceği ve ne kadar süreceği tamamen belirsizdir. Birçok blockchain tabanlı metaverse platformu, kullanıcıların etkileşime girebileceği artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojileri geliştirmeye odaklanmıştır. Danışmanlık firması PwC, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin küresel ekonomiye katkısının her geçen gün artacağını ve 2030 yılına kadar 1,5 trilyon dolar sağlayacağını öngörüyor.